Sürdürülebilirlik Nedir ve Neden Önemlidir?

Sürdürülebilirlik, belirli bir ekonomik büyüme ve kalkınma oranını veya seviyesini, bu büyüme ve kalkınmanın bağlı olduğu kaynaklara zarar vermeden veya tüketmeden süresiz olarak sürdürme yeteneği olarak tanımlanabilir.

Başka bir deyişle sürdürülebilir kalkınma, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama kabiliyetinden ödün vermeden şimdiki neslin ihtiyaçlarını karşılayan kalkınmadır.

Sürdürülebilirlik genellikle üç temel sütuna ayrılmaktadır: çevresel, sosyal ve ekonomik.

  • Çevresel sürdürülebilirlik, ormanlar, okyanuslar ve tatlı su dahil olmak üzere doğal dünyanın gelecek nesiller için korunması ve muhafaza edilmesi ihtiyacını ifade eder.
  • Sosyal sürdürülebilirlik, kapsayıcı ekonomilere ve adil kurumlara sahip eşitlikçi toplumlar yaratma ihtiyacını ifade eder.
  • Ekonomik sürdürülebilirlik, çevreye zarar vermeden ve sosyal eşitlikten ödün vermeden uzun vadede sürdürülebilecek müreffeh ekonomiler yaratma ihtiyacını ifade eder.

Sürdürülebilirlik kavramı karmaşık ve çok yönlüdür, ancak özünde, gelecek nesillerin de aynı şeyi yapma kabiliyetinden ödün vermeden mevcut nesillerin ihtiyaçlarını dengeli bir biçimde karşılamakla ilgilidir.

Sürdürülebilir Yaşam ve Sürdürülebilir Teknoloji

Sürdürülebilir yaşam, bir bireyin veya toplumun Dünya’nın doğal kaynaklarını ve kişisel kaynaklarını kullanımını azaltmaya çalışan bir yaşam tarzıdır. Bu sebeple sürdürülebilir yaşam genellikle Dünya’nın insan tüketimi için sağlayabileceği kaynak miktarı olan gezegenin taşıma kapasitesi dahilinde yaşamak olarak tanımlanır.

Sürdürülebilir yaşam aynı zamanda doğal kaynakları ve kişisel kaynakları korumak için teknolojinin uygulanması olan sürdürülebilir teknoloji ile gerçekleştirilebilir.

“Sürdürülebilir yaşam” terimi ilk kez 1970’lerde Amerikalı bir biyolog ve yazar olan Dr. Barry Commoner tarafından ortaya atılmıştır. Commoner, sürdürülebilir yaşamı” gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama kabiliyetinden ödün vermeden şimdiki neslin ihtiyaçlarını karşılamak” olarak tanımlamıştır.

Sürdürülebilir yaşamanın pek çok farklı yolu bulunmaktadır. Bu yollardan biri, yenilenemeyen enerji kaynakları yerine yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmaktır. Yenilenebilir enerji kaynakları arasında güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, hidroelektrik ve jeotermal enerji yer almaktadır. Sürdürülebilir yaşama katkı sunmanın bir başka yolu ise atıkları azaltmaktır. Bu, geri dönüşüm ve kompostlama yoluyla yapılabilir. Aynı zamanda daha bilinçli tüketim sağlayarak ve gereksinimlerimizden fazla üretim yapmayarak sürdürülebilir yaşamın bir parçası olabilir, geleceğimize yatırım yapma şansına erişebiliriz.

İşte tam bu ihtiyaçlara ve artan talebe karşılık ortaya çıkan Sürdürülebilir Yaşam Köyü projesi, bilişim çağında çevre bilincine sahip bireylerin Dünya üzerinde bıraktıkları ayak izini azaltmayı ve hem kendilerine hem de gelecek nesile sürdürülebilir bir gezegen bırakmayı hedefleyen bir proje olarak tasarlanmıştır. Son teknoloji sürdürülebilir imkanlarla donatılan proje kapsamında bireyler daha farklı – ve sade – bir hayat tarzıyla kent hayatının konforundan ödün vermeden tanışmakta ve alternatif bir geleceğin paydaşı olmanın haklı gururuna sahip olmaktadır.

Dünya ve kentlerimiz değişim ve dönüşüm sürecindeyken bu dönüşümün önemli örneklerinden biri olmayı hedefleyen Sürdürülebilir Yaşam Köyü projesi sayesinde yatırımcılar hem yeni ve heyecan verici bir geleceğe adım atabilmekte, hem de sürecin öncülerinden biri olma şansına erişilebilmektedir.

Doğa ile Bütünleşme: Ekolojik Yaşam ve Faydaları

Şehir hayatının stresi, küresel iklim değişikliği, orman yangınları ve daha nicesi.

Gitgide doğanın önemini anladığımız bir dönemden geçiyoruz. Çevremizde yaşananlar ve bu yaşananların doğaya verdiği kalıcı zarar artık hemen tüm toplumları ve uluslararası komüniteleri alarma geçirmiş durumda. Değişiklik yaratma ve bu gidişe dur deme şansı olan kurumlar kapsamlı eylem planları ve projeler hayata geçirmeye başlarken, her geçen gün sayısı artan bir topluluk da bireysel hem bu gidişata dur diyebilmek için hem de modern hayatın zorluklarından bir nebze de olsa kaçabilmek için ellerinden geldiği kadar önlem almaya çalışıyor.

Bu trendin en önemli taleplerinden birini ise doğaya dönüş ve doğa ile barışık, ekolojik bir yaşam sürdürmek oluşturuyor.

Peki hem ülkemizde hem de tüm dünyada önemi ve değeri giderek artan ekolojik yaşam tam olarak ne, ve hem bize hem de dünyaya ne gibi faydalar sağlıyor?

Ekolojik Yaşamın Koşulları Nelerdir?

Ekolojik yaşam için bazı temel koşullar enerji tüketimini azaltmak, geri dönüşüm ve kompost yapmak, organik gıdalarla beslenmek ve toksik olmayan ürünler kullanmaktır.

Daha spesifik koşullar bireyin bulunduğu yere ve yaşam tarzına bağlı olarak değişebilir. Örneğin, kentsel bir bölgede yaşayan biri kırsal bir bölgede yaşayan birinden farklı koşullara sahip olabilmekte veya hayat tarzını vejetaryen veya veganlık olarak revize eden biri, et yiyen bireyler yine birinden farklı koşullara sahip olabilmektedir.Ekolojik yaşam standartlarımı ölçebilmek için nerede ve nasıl yaşandığı da son derece önem taşımaktadır: Bazı insanlar şehir hayatından tamamen uzak yaşamaları gerektiğini düşünürken, diğerleri yaşam tarzlarında sadece küçük değişiklikler yapabilirler. Bu karar tüketilen gıda çeşidini de değiştirebilmektedir, zira şehir hayatında kolaylıkla bulunması pek mümkün olmayan organik gıdalarla beslenmek ekolojik yaşamın bir diğer yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu tercih, sentetik pestisit ve herbisit kullanılmadan yetiştirilen gıdaları yemek anlamına gelir.

Görüldüğü üzere birey ekolojik olarak sürdürülebilir bir şekilde yaşamak için çaba sarf ettiği sürece doğru ya da yanlış bir cevap yoktur – doğru yöntemler bir arada uygulandığında ekolojik ve sürdürülebilir yaşama ulaşmak sanıldığından daha erişilebilir olmaktadır.

Sürdürülebilir Yaşam Köyü projesi, hayatında – ve bu sayede toplumda – köklü değişiklikler yaratmak isteyen bireylerin bu değişiklikleri kolaylıkla gerçekleştirebilecekleri imkanlar sunarak Türkiye’de ve tüm dünyada giderek artan doğal yaşam talebine karşılık vermek amacıyla planlanmış bir yaşam standardı ortaya sunmaktadır. Toplumsal ve bilimsel gelişmelere karşılık vermesi amacıyla çeşitli imkanlarla donatılan proje kapsamında bireyler daha farklı – ve sade – bir hayat tarzıyla kent hayatının konforundan ödün vermeden tanışmakta ve alternatif bir geleceğin paydaşı olmanın haklı gururuna sahip olmaktadır.